Dunkirk (2017)
Yönetmen: Christopher Nolan
Yıldızlar: Fionn Whitehead, Damien Bonnard, Aneurin Barnard
Bence: Nolan yeteneklerini gerçeğin basit ve direkt tavrına uyumlandırarak önce izleyiciyi kurgunun yumuşak kollarından uzaklaştırmış, "gerçekten böyle olmuş(tur)" dedirterek izleyiciyi müthiş bir gerçekçi havaya sokmuş. Ayakları yine gerçeğe basan görsellik ve ses kurgusu ile izleyicilerin içine evrimsel bir korku salmış. Alışık olduğumuz savaş filmleri kahir ekseriyette belirgin karakterleri ve bu karakterlerin hikayeleri üzerinde yükseliyor, en iyi örneklerden Spielberg'in Er Ryan'ı Kurtarmak'ı bu yolu izleyerek savaş karşıtı bir pozisyon almıştı. Nolan ise Dunkirk'te hikayeleri sınırlı ve etrafındakilerden pek de ayrışmayan karakterleri ile savaşın bireyi küçültmesi, özneleri nesneye dönüştürmesi, büyük resim içinde anlamsızlaştırması üzerinden yürüyerek benzer bir pozisyon alıyor. Karakterler üzerinden akan bir hikaye yok, baş rolde durumun kendisi, hatta savaşın kendisi var -film savaşla başlayıp, savaşla bitiyor ve yol boyu en çok savaş konuşuyor. Descartes "Cogito, ergo sum/Düşünüyorum, öyleyse varım" diyerek varlığını bir varsayıma bağlamaksızın açıklamıştı; ama sonra fazla ileri gittiğini düşünüp Tanrı'nın varlığını kanıtlamaya ve dolayısıyla kendi yarattığı fikri tırmalayamaya girişti. Filmin belki tek çiziği olarak; Nolan'da da benzer bir geri kaçış, son anda ortaya çıkan bir ölçülü olma gayesi var: Nolan, filmin sonunda acaba fazla ileri mi gittim diyerek filmin altında yatan savaş karşıtı, savaşın şanı diye bir şeye inanmayan anti-militarist, anti-milliyetçi, anti-kahraman yapıya aykırı utangaç bir geri adım var.
Puan:
Puanlama, 10 üzerinden yapılmıştır ve tamamen kişisel tercihlere dayanmaktadır. Notun belirlenmesi için belirlenen kriterler tamamen keyfi bir biçimde oluşturulmuş ve bu kriterlerin ağırlıklandırılmasında da benzer bir metodoloji kullanılmıştır.
Bonus: