İyi Günler – Hao Ji Le - Have a Nice Day (2017)
Yönetmen: Jian Liu
Ödüller: Fantasia F.F. - En İyi Animasyon Film, Philedelphia F.F. - En İyi Anlatı, Golden Horse F.F. - En İyi Animasyon Film
Bence: Kara mizah ile vahşi-yol-macerası kırması bir animasyon olan İyi Günler, son dönemde Çin sinemasından çıkan kültürler-üstü işlere verilebilecek en net örneklerden biri. İçinde hayat değiştirecek miktarda çalıntı para olan bir valiz ve bu valizin peşinden koşanların incelikle kurgulanmış rastlaşmalarının yürütüğü, her şeyin eğrisinin doğrusuna denk gelme hikayesi aslında tanıdık. Ancak, filmin yazar-yönetmeni Jian Liu’nun kurduğu, parçalarının birbirleriyle üretken ve eğlenceli bir ilişkide olduğu çok katmanlı, derinlikli yapı; filmi hem görsel hem kavramsal olarak özgün bir biçimde doldurmayı başarmış.
Kız arkadaşının estetik ameliyatı için mafya babasının hasılatını çalan naif bir ana karakter; çalınan parasının peşindeki yaşlı kurt mafya babası ile avanesi; paranın kokusunu alıp hikayenin etrafını saran, farklı sosyal tabakaları temsil eden, her biri yarım kalan hayalleri sebebiyle çakallaşmış harcanabilir sıradan insanlar üzerinden akan hikaye Güney Çin’de sıradan bir sanayi şehrinde geçiyor. Film boyunca izleyicinin karşılaştığı her şeyin - şehre, insan, bina, tarz, yordam fark etmez- üstüne sinmiş bir en parlak dönemlerini geride bırakmışlık kokusu var. Sanki her şey ve herkes biraz eskimiş; kimi çürümüş, kimi koflaşmış; bazısı son kurşununu sıkıp, özünü ve gücünü kaybedip kağıttan kaplana dönmüş. Hepsinin üstü biraz küflenmiş. Artık parlayanlar sadece reklam panoları ve neonlar- film boyu bayıltmayan bir kapitalizm ve kürselleşme eleştirisi arka planda hep mevcut...
Dünya’ya açılan, sözde yavaş yavaş uyanan ejderhanın içindeki mikro düzeydeki tıkanıklıkları, yıkılan sistemin yarattığı vakum etkisi de filmde işlenmiş. Şehirde kan gövdeyi götürüyor ve eskiden uçan kuşa karışan devlet namına filmde sadece bir sahnede bir tek polis görünüyor; o da araçları korkutup yavaşlatmak adına yol kenarına konan tahta bir kukla. Çin'in her katmanı değişime aynı hızda uyum gösteremeyen sosyal yapısı, eski sistemin yıkıntısı üzerinde şekillenen yeni ve yoz ahlak seti karakterlerde net bir biçime görülüyor.
İyi Günler, tempolu ve heyecanlı ancak hiçbir sahnede acele edilmemiş. Jian Liu’nun kurguladığı kovalamaca ve yol boyu hikayeye katılan karakterlerin ikili-üçlü kimyaları filmi taşırken, filmin içine iyice yedirilmiş kara mizahi ton, izleyicinin film boyu soluduğu havayı aynı anda hem fikri olarak doyurucu hem de eğlenceli kılıyor.
Quentin Tarantino’yu hatırlatacak kara mizah-kanlı macera birlikteliği akarken izleyiciyle film arasındaki köprünün artistik tarzı Pop Art’a uzaktan el sallıyor. İyi Günler, yerel problemlere de taşlar atmasına karşın, sinematik dili ve aklının çalışma şekliyle küresel; bu her kültürden izleyiciye ulaşabilmesine olanak sağlıyor. Filmin izleyiciyle paylaşımının derinliği artık filmden ziyade izleyicinin dünyaya ne kadar açık olduğuna bağlı.
Küreselleşmenin farklı coğrafyalardaki dertleri bir ölçüde ortaklaştırmasının da etkisiyle, İyi Günler’in izleyiciyle paylaştığı itirazlara kültürler-üstü denebilir. Jian Liu; Batıdan gelen samimiyetsiz, gerçekten uzak “ilham dolu” tavırlarla; facebook duvarlarında ve yaşam koçlarının altın öğütler listelerinde sıkça rastlanan motivasyonel mottolarla; her-bedene-uyar gibi kullanılan ünlülerden hayata dair yumurtlamalarla açıkça dalga geçiyor. İnsanların, başkalarının hayatlarına dair söylemleri ile kendi hayatlarındaki uygulamaları arasındaki farkı diline doluyor. Gerçeği sulandıran romantik tavırları, retorik ile gerçekler arasındaki farkı acımandan aşağılıyor.
Filmin müziklerini Shanghai Restoration Project yapmış. 01saat17dakika. 20. Randevu Film Festivali
Puan:
Puanlama, 10 üzerinden yapılmıştır ve tamamen kişisel tercihlere dayanmaktadır. Notun belirlenmesi için kullanılan kriterler tamamen keyfi bir biçimde oluşturulmuş ve bu kriterlerin ağırlıklandırılmasında da benzer bir metodoloji kullanılmıştır. Notlar nümerik değil, kategoriktir.
Siz ne Düşünüyorsunuz? Filmle ilgili tartışma sayfasına ulaşmak için tıklayınız.
Çok seslilik her zaman daha iyi!
Bonus:
Filmin, İhtiyarlara Yer Yok'un (No Contry for Old Man - 2007) Anton’unu (Javier Bardem) hatırlatan tetikçi Skinny karakterinin derisi yeşilin bir tonu... Akla renk kullanımında naturalizmden kopan Henri Matisse ve çok aşık olduğu karısını işlediği fovist resimleri geliyor. İlk defa doğal ten rengini kopyalama gayesi olmayan, renk kullanımıyla resmini boyutlandıran Matisse’in işleri gören dönemin sanat çevreleri ve eleştirmenler aralarında Matisse ile “Madame Matisse’in burnu yeşilmiş, ha ha ha ho ho ho” diye dalga geçerlermiş. Matisse bu aşağılamalara biraz da bugünler ve Jian Liu’nun kiralık katili Skinny için katlandı.