Judy (2019)
Yönetmen: Rupert Goold
Oyuncular: Renee Zellweger, Jessie Buckley, Finn Wittrock
Ödüller: Golden Globes - En İyi Kadın Oyuncu Drama (Aday), Britanya Bağımsız Film Ödülleri - En İyi Kadın Oyuncu
Bence: Taklit… Hollywood’un sağmal inekleri; romantik-komediler, klasik aksiyon sineması gibi konvansiyonel üretim bantları kurudukça ve süper kahraman filmleri üretim bandının geleceği karardıkça Hollywood (ve uyduları) yeni üretim bantlarına yatırım yapıyor. Bir süredir biyografiler adı altında taklide bel bağlayan seyirlikler de bu dönüşümün bir parçası... Ben en son Gary Oldman’ın Churchill taklidinde yeter demiştim. Bu yeni yolun son İngiltere menşeli ürününde bu defa Renee Zellweger, Judy Garland’ın kariyerinin son düzlüğünde finansal zorluklardan sürüklendiği kapalı gişe Londra gösterileri dönemindeki Gardland’ı taklit ediyor.
Film, Garland’ın son dönemini filmin şimdiki zamanı tayin edip, Garland’ın kariyerinin başında yaşadığı korkunç deneyimlere flashback’ler ile dönerek boyut kazanmaya çalışıyor. Garland’ın kariyerindeki düşüşü, içki ve uyuşturucu bağımlılıklarını, yürümeyen evliliklerini ve ebeveynlik tecrübesinde yolunda gitmeyenleri kariyer yolunun başında başına gelenlere bağlıyor. Aslında bu yapı, filmin biyografilerde en sık düşülen tuzak olan kapsamı geniş tutup şunu da anlatayım bunu da anlayım diyerek oradan oraya koşuşturma ve bir çatı oluşturamama sorunundan uzak kalmasını sağlamış. Ancak burada yine eksik bir şeyler var. Film, çocuk yıldız (16) Garland’ın başına gelenleri yeniden üretirken net bir pozisyon almamış; kendine gerektiğinde inkar kartı oynayabilmek için açık bir kapı da bırakmış. Filmin eli korkak – tokat mı atmaya çalışıyor, eli mi çarpıyor belli değil. Açık etmek yerine hissettirmeye çalışarak, örtük bir tavır alıyor ve bu tutukluluk hali filmin oturduğu zemini zayıflatmış. Judy, Garland’ın başına gelenler ile ilgili, taciz ile mobbing arasındaki sınırında durup “ben demiyorum ama siz anlayın” pozisyonu alıyor.
Filmin izleyicisine bakışını daha başından gösteren bir sahne var: Adı Judy olan karakter perdede ilk kez göründüğünde bir figüran yanındakine “Bak bu Judy Garland” diyor. Film, Judy Garland biyografisine gelen izleyicisi filmdeki Judy’nin, Judy Garland olduğunu anlamayabileceğinden şüphelenmiş. Film boyu Judy’nin izleyicisine yaklaşımı bu; bir yandan izleyicisinin çok zeki olmadığını düşünüyor, diğer yandan (zaten yapılmış kalıp işini yeni gibi sunarak) attığı kazık anlaşılmasın diye müşterisine fazla kibar davranan, eski toprak çakal şef garsonlar gibi iletişim kuruyor.
Alkol ve uyuşturucu suistimalinin Garland’ı adım adım felakete sürüklediği yolda filmin Garland’ın hayatından bir tren kazasını kullanmaya ihtiyacı varmış. Ancak Judy, izleyicisini rahatsız etmek yerine sadece biraz üzerek onla ilişki kurmak istemiş. Tren kazası yerine film boyu yoldan hafif hafif tarlaya çıkışlar ve sarsılıp sarsılıp bir yere toslamadan yola geri dönüşler izliyoruz. Judy, böylece Garland’ın hikayesi romantize etmiş; film, eskiden melodramlarla feraha eren izleyicilerinin katharsis ihtiyacını ancak karşılayacak kadar bir düzeyde -kontrollü bir biçimde- üzmeye çalışıyor.
Puan:
Puanlama, 10 üzerinden yapılmıştır ve tamamen kişisel tercihlere dayanmaktadır. Notun belirlenmesi için kullanılan kriterler tamamen keyfi bir biçimde oluşturulmuş ve bu kriterlerin ağırlıklandırılmasında da benzer bir metodoloji kullanılmıştır. Puanlar, kategoriktir.
Siz ne Düşünüyorsunuz? Filmle ilgili tartışma sayfasına ulaşmak için tıklayınız.
Çok seslilik her zaman daha iyi!