Kutsal Geyiğin Ölümü – Killing of a Sacred Deer (2017)
Yönetmen: Yorgos Lanthimos
Yıldızlar: Colin Farrell, Nicole Kidman, Barry Keoghan
Ödüller: Cannes F.F. - En İyi Senaryo
Bence: Truva Savaşı’nda Yunan ordularının başında olan Agamemnon, Artemis’in geyiklerinden birini öldürünce lanetlenir ve ordusunun başına olmadık musibetler gelmeye başlar. Artemis Agamemnon’un affını kalp kırıcı fedakarlıklara bağlar. Kutsal Geyiğin Ölümü adını bu efsaneden alıyor*. Filmin orijinal adının Türkçe çevrisi aslında Kutsal Geyiği Öldürmek, öznesi niye değiştirilmiş pek anlaşılır değil.
Köpek Dişi (Kynodontas 2009) ve Istakoz’un (Lobster 2015) sinemada realizmin yılmaz karşıtı yönetmeni Yorgos Lanthimos izleyiciye ulaşmak için yine absürtlüğü kullanarak filmiyle bir kanal açıyor. Yarattığı sürreal/absürt cep içinde uç koşullarda test edilen insan tepkileri ise olabildiğince gerçek ve konuşkan alt metinde Lanthimos'un tezleri ve kanıtları uçuşuyor. Sofi’nin Seçimi’nden (Sofie's Choice - 1982) hatırlanacak, her seçeneğin birbirinden sert olduğu çıkmazları daha yumuşak ve daha absürt bir sunuşla perdeye yayıyor; yeterince zorda kalınca, kritik eşiği aştığında bencilleşen insan doğasıyla ilgili kendi tahayyülünü anlatmaya uğraşıyor. Adalet kavramının, üzerinde anlaşılması ne kadar zor bir kavram olduğunu, bireyin çatışmadaki rolünün, mesafesinin adalete yaklaşımını nasıl değiştirdiğini sinema diliyle gösteriyor... Göze göz mü adalet, yoksa bu adalet değil intikam mı? Kimin için adaleti sağlamak en önemlisidir; maktulün mü – geride kalanların mı? Yoksa; ilk suç anının koşullarına dönülüp, aynı durum bir daha asla yaratılamayacağından, adaleti sağlaması beklenen ceza asla uygun bir karşılık olmaz mı? Yani, tam adalet mümkünsüz müdür?
Lanthimos, filmin en başından tempoyu düşürüp, diyaloglarda minimalist davranıp yoğunluğu artırmış. Kamerasını göz seviyesinde tutmayarak, ya yukarıdan ya aşağıdan çekimlerle sahnelerine devamlı bir takipçi tarafından izleniyor tekinsizliği eklemiş; küçük mekanlarda geniş açılar, yakın plan yüzlerle gerilimi artırmış. Karakterlerinin kurdukları cümlelerin sonuna hep nokta koydurtmuş, böylece gerçekle bağlarını tartışılır hale getirmiş ve filminin gerçeküstü zeminlere kayacağını sinyallemiş. Zemin gerçeküstüne kaydıkça soğuk gerçeklerle filmi karartmadan oynamak kolaylaşmış.
Karakterlerin gerçekle tam uyuşmayan tabiatları, tavırları; budanmış, aşırı kitabileştirilmiş sosyal rolleri Lanthimos’un filmine özgün bir ton verirken, karakterlerin ruhunu insanlıktan uzaklaştırıyor. Karakterlerin doğasındaki biçimlendirme, gerçekten kopuş izleyicinin karakterlerle duygusal bağ kurmasını zorlaştırıyor. Kutsal Geyiğin Ölümü de bu nedenle izleyiciyi iyice rahatsız etmek istediği yerlerde bunu tam da istediği kadar yapamıyor; germek istediğinde istediği kadar geremiyor, yormak istediğinde yeteri kadar yoramıyor. Duruma iyi tarafından bakınca; romantik ve duygusal araçlar böylelikle işe yaramaz hale gelince Lanthimos -zaten tercih ettiği gibi- mücadeleyi kavramsal düzlemde vermek durumunda kalıyor.
Colin Ferrell ve Nicole Kidman’ı bu sene içinde ikinci kez beraber görüyoruz, Kadın Affetmez (The Beguiled – 2017) bence ikisinin de uzun vadede çok da bayılacakları işlerinden olmayacak. Kutsal Geyiğin Ölümü'ndeki rolleri ikisinin de oyunculuk tarzlarına ve ceplerindeki oyunlara daha uygun; ikisi de iyi iş çıkartmışlar. Hatta Ferrell bu filmle alet kutusuna yeni araçlar koymuş, ancak filmin tonunu belirleyecek musluğun başında Berry Keoghan oturuyor. Filmin kendisinde, pek de aşina olmadığımız ama varlığına inandığımız bir ruhsal rahatsızlık tadı var ve Keoghan’ın ve karakterinin bu tada katkısı büyük.
Yönetmenin adına bakmadan izlendiğinde, Kutsal Geyiğin Ölümü pek çok açıdan iyi bir film. Ancak Lanthimos’un üzerindeki haklı ilgi beklentiyi yükseltip, hafif bir hayal kırıklığına neden olabilir. Kutsal Geyiğin Ölümü ile ilk ve en iyi işi Dogtooth’u aşabildiğini söylemek güç. 02saat01dakika. Başka Sinema
*Efsanenin detayları spoiler içerdiğinden detaylarına filmi izledikten sonra bakmanızı öneririm.
Puan:
Puanlama, 10 üzerinden yapılmıştır ve tamamen kişisel tercihlere dayanmaktadır. Notun belirlenmesi için kullanılan kriterler tamamen keyfi bir biçimde oluşturulmuş ve bu kriterlerin ağırlıklandırılmasında da benzer bir metodoloji kullanılmıştır. Notlar nümerik değil, kategoriktir.
Siz ne Düşünüyorsunuz? Filmle ilgili tartışma sayfasına ulaşmak için tıklayınız.
Çok seslilik her zaman daha iyi!