Monos (2019)
Yönetmen: Alejandro Landes
Oyuncular: Sofia Buenaventura, Moises Arias, Julianne Nicholson
Ödüller: Sundance F.F. - Dünya Sineması Dramatik Özel Jüri Ödülü, Londra F.F. - En İyi Film, Art F.F. - En İyi Film
Bence: Kolombiya’nın Yabancı Dilde En İyi Film Oscarı aday adayı Monos, Sundance’ten San Sabastian’dan Londra’dan prestijli ödüller kazandı. Ancak tüm bu ödüllere rağmen, Monos için bu senenin şimdiye kadar izleyicileri ve eleştirmenleri en çok bölen filmi diyebiliriz. William Golding’in romanı Sineklerin Tanrısı’nı bugüne taşıyan, Claire Denis’in harikası Beau Travial’dan da etkilendiği belli olan filmin yönetmen koltuğundan Brezilyalı yönetmen Alejandro Landes oturuyor. Latin Amerika’da dağlardaki bir yerlerde Amerikalı rehineden (ve bir inekten) sorumlu bir grup çocuk asker/milis ile ilgileniyor. Bu milis grubunun adı Monos (maymun). Çocukların üzerindeki tek otorite “Organizasyon”un superego gibi onları uzaktan dizginleme, sınırlama, disipline etme ve kullanma gayretine karşı çocuklar zaman zaman hedonist patlamalarla zaman zaman yaşama dürtüsü ile, zaman zaman çocuksu korkularla yoldan çıkıyorlar. Film bu yoldan çıkışlar esnasında, bireyselliği ezen savaş koşullarında dürtüselliği ve insan gaddarlığının sınırlarını tartışıyor. Filmin, çocukların kendi aralarındaki güç oyunları üzerinden hem savaşla hem anarşizmle hem doğru ile yanlışın göreceliliğiyle ilgili söyleyecekleri var.
Monos’un müzikleri, ses kurgusu, ses miksajı ve sinematografisi gerçekten harika... Ancak unutulmamalı ki; görüntü yönetimi ve ses kurgusu ve diğer benzeri sinematografik ögeler filmin varoluş nedenine katkı sunduğu ölçüde değerli. Bunlar anlatının oluşması için gerekli araçlar; sadece kendileri için var oldular mı duvar süslerine dönüyorlar. Kendi başına ev biblosu gibi güzel duran görüntü yönetimine bakıp bir filme iyi demek, bir kitabın yazılarının fontunun güzelliğine bakarak kitabı beğenmeye benziyor. Monos’tan sinematografiyi ile ses kurgusu ve miksajını çıkartınca geriye pek bir şey kalmıyor. Bu durum senaryoyu iyi film için çekirdekteki belirleyici unsura dönüştürmez. Senaryosu ile değil, diğer unsurlarıyla ayakta duran çok sayıda film örnek gösterilebilir – mesela; Climax, Dunkirk – ancak bu iyi filmlerin ortak özelliği sinematografilerinin ve diğer senaryo dışı unsurlarının bütün varlıklarıyla anlatıyı destekliyor olmaları. Monos’taki gibi anlatıdan uzakta bir köşede kendi kendileriyle yaşamıyorlar.
Eğer özü bütünün zamana ve koşullara bağlı olmayan parçası olarak tanımlarsak, kültür etkisiyle yapılanlar bu tanımın dışında kalır. Çocukla yetişkin arasındaki temel fark da giyilen kültür elbisesi ve beynin plastisitesindeki azalmaysa; böylesi kısıtlı koşullarda çocuklar arası ilişkilerle ilgilenmek insana dair -benim çok bayılmadığım- özcü yaklaşımlar geliştirmeye de uygun ortamı sağlar.
Puan:
Puanlama, 10 üzerinden yapılmıştır ve tamamen kişisel tercihlere dayanmaktadır. Notun belirlenmesi için kullanılan kriterler tamamen keyfi bir biçimde oluşturulmuş ve bu kriterlerin ağırlıklandırılmasında da benzer bir metodoloji kullanılmıştır. Puanlar, kategoriktir.
Siz ne Düşünüyorsunuz? Filmle ilgili tartışma sayfasına ulaşmak için tıklayınız.
Çok seslilik her zaman daha iyi!