Renk Çarkı - The Color Wheel (2011)
Yönetmen: Alex Ross Perry
Oyuncular: Carlen Altman, Alex Ross Perry
Ödüller: Indiewire -Dağıtılmayan En İyi Film, Village Voice Film Oylaması - Dağıtılmayan En İyi Film
Bence: Renk Çemberi; tempolu diyaloglara ve anti-kahramanlar arası ağız dalaşlarına dayanan, toplumsal taşlama peşinde bir anti-romantik kara komedi… Rahatsız ediciliğiyle konfor sağlayan, çatışmalarıyla kavga bitiren, batırdığı iğneleriyle eğlendiren, absürt yönüyle sistemin boynuna sarılan, tatsızlığıyla komik, gıcıklığıyla sevimli, erotizmiyle yargılayan, yalan söyleyerek sahici; içindeki fıtri zıtlıklarla büyüyen bir sev ya da nefret et filmi… Belki de severken nefret et ya da nefret ederken sev filmi… Onunla sevişmeyen kız arkadaşıyla sinizmle mücadele eden, kendine olan düşük özsaygısını dışa vuran ırkçı şakalar yapan, anne baba evinde çatı katında kalan bir kaybeden genç adam ile; üniversitede iki katı yaşındaki hocasıyla ilişkisi bitip evinden kovulan, üstüne okulu bırakan, ailesi tarafından dışlanmış, aktris olma hayalleri 16 yaşındakilerinkiyle benzeşen bir başka kaybeden genç kadın... ve bunlar kardeşler.
Birbirleriyle yabancılaşmanın eşiğine gelmiş JR ile Colin ayrı ayrı yetişkinleşememenin problemleriyle kendi içlerine sıkışmış iki kardeş... JR, eski sevgilisinin/eski hocasının evinden eşyalarını almak için Colin’den yardım istiyor. Yapacakları eyaletler arası yolculuk, bir yandan fiziksel diğer yandan bireyin Amerikan toplumu içinde tutunabileceği dallara uğrayan bir kültürel yolculuk. Filmin başında iki kardeş arası zahiri mesafeyi görünce tuhaf duran yardım talebi ve daha da tuhaf duran bu talebin kabulü üzerine izleyici ancak filmin bütününe vakıf olunca akıl yürütebilecek.
JR ve Colin, ilk gençlikten genç yetişkinliğe geçişi başaramamışlar. Bu geçişin temel unsurlarından biri olan toplum içinde kendilerine yerler bulmakta başarısız olmuşlar – zorlandıkça da ilk gençlik döneminde işleyen yordamlarına daha sıkı sarılmışlar ve yalnızlaşmışlar. Renk Çarkı, “kardeşlerin bu yalnızlaşmalarının temel sorumlusu kendileri mi; yoksa günümüz toplumunun yozlaşmadan ilişki kurulamaz ya da düpedüz zehirli yapısı mı?” sorusunu, izleyicisi kendi kendisine sorsun istiyor. Ve kendi perspektifi paralelinde izleyici için tartışmayı zenginleştirmeye çalışıyor.
Daha sonra Onun Kokusu (2018) ve Altın Çıkışlar (2017)’i yazıp yönetecek Alex Ross Perry’nin ikinci uzun metrajı Renk Çember’i izlendiği her çevrede tartışma yarattı ve izleyicilerle eleştirmenleri böldü. Filmdeki diyalogların büyük bir kısmı aynı zamanda senaryo yazarları olan Altman-Perry ikilisi tarafından oynansa da ve film genelinde diyaloglarda bir doğaçlama hissi olsa da oyuncular film boyunca senaryoya büyük oranda sadık kalmışlar.
Aklı başındalığın sınırında baş karakterleri, zaman zaman B sınıfı film estetiği ile beraber zuhur eden teatral tavırlı figürasyon oyunculuğu, greyni artırılmış 16mm kamera gibi tercihleri ve gerçekçilikle arasına koyduğu mesafe marifetiyle film sürekli bir yabancılaşma yaratıyor. Anti-kahramanlarıyla tam özdeşleşmeye de müsaade etmeyen Perry, izleyicisi bir an bile Allenesk atışmaların içinde kaybolmasın ve devamlı tartışmanın içinde kalsın, düşünsün, muhakeme etsin ve yargılasın istiyor. Film, bazılarına göre genel-geçer ahlaki kodlara saldırısındaki pervasızlığı bazılarına göre yerleşik ahlaki kanona karşı kayıtsızlığı üzerinden aldığı muhafazakar eleştirilerin yanında, bütçesizliğinin ötesinde bilinçle yabancılaştırma hedefleyen biçimsel tercihleri üzerinden de eleştirildi. Renk Çarkı’nın sanatsal incelikten uzak ve kaba sinematografisini de yan rollerin çiğ oyunculuklarını da filmin karakterini kuran bilinçli tercihler olduklarının ayırdında bir değerlendirmenin daha doğru olacağı kanısındayım.
Renk Çarkı, baştan uyumsuzluğunu kabul ettiği baş karakterlerini yol boyunca bolca tesadüflere maruz bırakarak onları “normal olanlar”ın toplanabildiği/yığıldığı ağırlık merkezlerine, toplumda kabul görmenin alanını çevreleyen surların farklı giriş kapılarına kadar getiriyor. Romantik ilişkiler, inanç birliği, meslekler ve meşgaleler, aile bağları, arkadaşlık bağları, ortak geçmiş gibi kapılardan içeri JR, Colin ve izleyici beraber bakıyorlar. Renk Çarkı’na göre, bu kapıların hangisinden bakarsan bak, içerisi pek de matah bir yer değil. İki kardeş kapılardan elleri boş döndükçe, bir taraftan kaçırılan bir şey olmadığını gördükçe diğer taraftan umutları kırıldıkça birbirlerine yaklaşıyorlar. Duraksız süren didişmelerinin içinde yavaş yavaş duygudaşlık, dayanışma ve fazlası filizleniyor.
Filmdeki “ötekiler – JR ve Colin olmayan herkes” çark dişlisi ve kendi içinde bulundukları, içine düşmekten memnun olmadıkları ama cefasını çektikleri sisteme herkesin dahil olmasını istiyorlar. Herkes içerideyse içerisi diye bir yer yoktur, o zaman dışarısı da yoktur; verdikleri kararlarla içeriye sıkışmamışlardır, böylece pişmanlık duyulacak bir şey kalmayacaktır. Zorunluluktan içerdedirler, özgürlüğün yükünden kurtulurlar.
İki kardeş hayatın günümüzdeki işleyişinin öyle dışında kalmışlar ki yerlerinde sayıp acı çekmelerinin önüne geçebilecek hamleyi zamanla oluşturabilme seçeneğini kaybetmişler – ki bu “işleyiş”i film izleyici önünde açıkça aşağılıyor. Sıkıştıkları yerden çıkmak için artık bir devrime, bir metamorfoza; bir doğuma ihtiyaçları var. Birbirleri dışında kimseleri kalmayınca, kirpilerin birbirlerine sokulması gibi birbirlerini acıtmadan birbirlerine sokulmayı öğrenecekler ve birbirlerine kendilerini yeniden yarattıracaklar! İsim vermek tanrısal bir eylem; ancak yaratıcı isim verebilir. JR, Colin’e kendisine Jeannette dedirterek yeniden doğumuna kapı aralıyor... Colin’in yeniden doğuşu da tek kapılı evde/ana rahminde gerçekleşiyor – kapıdan onu dışarıya çeken/doğuran ise tabii ki JR … Bu yeniden doğumla/metamorfozla, sıkıştıkları yerden fırlayacaklar. Açılış kapanış sahneleri aynı şeyi söylüyor; gözlerini açacaklar. Ne olduklarını film bizimle paylaşacak ancak ne olacakları konusunda izleyiciyi Büyük Patlama öncesi kadar karanlıkta bırakacak. Bu bilinmezlik filme değer katıyor.
Puan:
Puanlama, 10 üzerinden yapılmıştır ve tamamen kişisel tercihlere dayanmaktadır. Notun belirlenmesi için kullanılan kriterler tamamen keyfi bir biçimde oluşturulmuş ve bu kriterlerin ağırlıklandırılmasında da benzer bir metodoloji kullanılmıştır. Puanlar, kategoriktir.
Siz ne Düşünüyorsunuz? Filmle ilgili tartışma sayfasına ulaşmak için tıklayınız.
Çok seslilik her zaman daha iyi