Serbest Düşüş - Szabadesés - Free Fall (2014)

Yönetmen: György Pálfi

Yıldızlar:   Piroska Molnár, Miklós Benedek, Tamás Jordán

Bence: Hıçkırık (2002) ve Taksidermi (2006) ile özgün işler peşinde olduğunu gösteren Macar Yönetmen György Pálfi son filmi Serbest Düşüş tabu tanımaz bir toplumsal hiciv… Pálfi eğlenceli bir izansızlıkla o kadar ileri gitmiş ki festivaller dışında uluslararası pazarda Serbest Düşüş’ü sokuşturabileceği kanallar bulmakta hayli zorlanmış. Ana akım sinema izleyicisinin  sinemadan bekledikleri ile uyuşmayan, görünürdekinden derin anlamı olan avangart unsurlar, geleneksel ahlak kalıplarını  zorlayacak malzemeler filmde bolca var- mesela; bir jinekoloji kliniğinde sıradan bir prosedürmüş gibi koca çocuğu yağlayıp "geldiği yere geri sokma uygulaması"; öldürmeyen döngüsel intihar teşebbüsleri vs vs. Pálfi'nin bunları böbürlenmeden ya da "bakın size çok acayip bir şey göstereceğim" demeden, akışla ve filmin eğlenceli genel tonuyla uyum içinde kullanışı filme derinlik, özgünlük katmış - Serbest Düşüş kendi dilini yaratmış.

Bir apartmanda 7 ayrı dairede yaşanan, 7 ayrı absürt kurguyla günümüz baskın kültürünün var ettiği, herkesin normal kabul edip içselleştirdiği tutarsızlıkları, insan ilişkilerindeki kodlarında oluşan bug'ları  gırgırı bırakmadan eleştiriyor. Pálfi, her kattaki hikaye için farklı bir araç kullanıp, her kat için kendine has bir kanal oluştururken bazen bilim-kurgu janr'ından yararlanmış, bazen Kore sit-com’larının şablonlarını kullanmış, bazen realist sinemadan araçlar ödünç almış. Farklı araçların kullanılması parçalı yapıyı derinleştirirken; filmin baştan sona tutarlı hiciv tonu ve tüm bölümlerin hamurunda bulunan insan ilişkileri odağı filmi bir arada tutuyor.

Serbest Düşüş'te kullanılan araç-gösterge-hedef kalıbına örnek vermek gerekirse; bilim kurgu janrının dinamiklerini kullanarak, bakteri-fobik bir çiftin fütüro-minimalist evlerinde dezenfektanlarla keselenmiş, pudrayla kaplı bedenlerini bir de streç fimlere sararak sevişmelerini ve yapay korkularını tiye alarak, aslında kendini şişire şişire bilimin kolunu uzatabildiğinden fazlasını istemeye başlayan günümüz sağlıklı yaşam çılgınlığını aşağılıyor. Başka bir katta; jenerasyonlar arası hiyerarşinin yarattığı iletişimsizliği izleyicinin gözüne sokmak için ufacık eve, sadece evin 5 yaşındaki oğlunun görebildiği battal boy bir Alman sarı sığırı yerleştiriyor.

Kızıl elması meditasyon anında havalanmak olan spiritüallerin araçsallaşma kurbanı rahatsız ruhlarını; birinin karısı/kocası olarak tanıştırılanların toplum tarafından hep gölgede, hep kenar süsü olarak görülmelerini; cinsel özgürlüklerle eski tip birlikteliklerin çatışmasıyla oluşan trajikomik dengesizlikleri ve benzeri günümüz sosyal yapısındaki umursamadığımız ama büyük delikleri yine farklı farklı araçlarla izleyicinin gözüne sokmuş. 01saat20dakika. Beden ve Ruh Doğu Avrupa Filmleri Programı - Pera Müzesi

Puan:

Siz ne Düşünüyorsunuz? Filmle ilgili tartışma sayfasına ulaşmak için tıklayınız. 

Çok seslilik her zaman daha iyi!