Edebiyatta İkililer
Edebiyatta ikilileri üç kategoride inceleyebiliriz; ben ve ikiz öteki (doppelgänger*; eşruh- çiftlilik, eş insan) üzerinden kurulan ikililer, ben ve ben’e benzemeyen öteki üzerinden kurulan ikililer ve postmodernizmin roman formunu kökünden koparmasıyla başkalaşan ve parodi mahiyetinde üst üste yığılan “üst ikililer”…
İkiz-eşruh-doppelganger kullanmak suretiyle edebiyat; refleksiyonun, kendi üstüne düşünmenin, kendi kendini nesneleştirmenin güçlüklerinden sıyrılmaya ve ruhsal deney ortamları kurmaya fırsat sunar. Sağladığı bu imkan vesilesiyle birinci tip ikililere edebiyatta sıklıkla rastlarız. Diyalektik düşünmenin aktığı yatakta ise ben ve ben’e benzemeyen öteki ikilileri diyalektiğin araçlarıyla kolay akan anlatılara yerleşirler. Ben ve öteki ilişkisi modern anlamıyla diyalektik bir ilişki olarak tanımlanır ve özne-nesne, kendi-diğer, insan-toplum alanları bu şemsiye altında yerlerini kolayca bulur. Hegelyen diyalektik, kapsayarak aşmalar suretiyle anlamı genişletir ve hareket için içsel motor kurar; ancak bu yaklaşım belli düğümlerde çatışmayı zorunlu kılar. Diyalektiğin çatışmacı doğasının en açık örneğini günümüz ana akım Türk dizilerinde bulmak mümkün; güneşli bir Pazar günü aile kahvaltısından iki sevgilinin kısa araba seyahatine her türlü sahnede bağırış çığırış olasılığının bu kadar yüksek olması senaristlerin anlatıda ilerlemeyi ancak çelişki ve çatışmada gören diyalektik bakışlarının bir yansıması olarak okunabilir.
İkinci dünya savaşı ertesinde düşünce ikliminde, diyalektiğin iddia edildiği gibi nesnel bir yaklaşımı olmadığı ve kabaca, üzerinden işlediği kavram ikililerini bir düzleme yerleştirip, bu düzlemde dayanaksız bir merkez tanımlayıp sonunda temelsiz bir kavramlar hiyerarşisi kurduğu ile ilgili eleştiriler iyice yükseldi. Buna göre, diyalektik bakış kurduğu merkeze yakın kalan kavramı eşine göre kayırır – ruh-beden, söz- yazı, erkek-kadın vs. Derrida, bunu bir şiddet olarak imler ve mevcudiyet metafiziği dediği şeyi reddederken diyalektik bakışa da itiraz eder. Deleuze de diyalektik yaklaşımı eleştirir ve diyalektik çelişki içinde mücadele yerine kabaca düzlemi değiştirmeyi ve kaçış çizgileri kullanmayı önerir. Bu iki örnekteki gibi postmodern dönem düşünce dünyası -ve düşünürleri- diyalektik bir ikililer dünyasından uzaklaştılar ve buna paralel olarak edebiyat ikilileri de dönüşüme uğradı. İkililer karşıtlık veya denklik gibi köşeli sınıflamalardan sıyrıldılar ve karşıtlık veya denkliklerinin parodileşmesine de alan açıldı.
Kaynak: sabitfikir Şubat 2022, Kararsız Okur-idefix