Güncel Roman: Yarının Klasikleri – Bugünün Okurunun Mücadele Alanı
Klasikler başka devirlerin üretimi olduklarından okurla çok yüz göz olmazlar; belli bir mesafeden hiç görmediği bugünün okuruna seslenirler. Klasikler zamanın acımasız eleğinden geçebildikleri için önümüzdedirler; muzafferlerdir… Defalarca onaylanmışlardır ve okurla ilişkiye 1-0 önde başlarlar. Başka bir devrin ürünü olduklarından okurla arasında doğal bir mesafe vardır, bu mesafeyi kapamak biz okurlara düşer. Biz onların oldukları yere, onların doğdukları zamana ulaşmaya uğraşırız; doğru gözlükler üretip arayı ısıtmak, iletim kanalını kurmak bizim görevimizdir. Günümüz romanları, tanım gereği ilk nesil okuru ile aynı dönemin ürünüdürler; okurun zihni ile güncel roman aynı yapının yaratısıdırlar – aramızda daha en baştan bir mesafe zaten yoktur. Romanla etkileşimin önünde, aşılması gereken bir zamanın ruhu uyumsuzluğu yoktur; romanla eşleşme için bir filtreye ihtiyaç duymayız: Güncel roman zaten ilk andan okura dokunabilir. Güncel romanın gücü de dokunabilmesinin bir sonucu olarak okurla sürtüşemeye girebilmesinden gelir işte: Okurla mücadeleye açıktırlar. Günümüz romanı zihinde yerini, kıvrım kıvrım vuruşarak alnının teriyle kazanır. Güncel roman okuru bu mücadeleden beslenir; klasiklerle olan bereketli ilişkisinde bile bulamayacağı bir diyalektik üretim yapabilir. Güncel romanla aramızda bir hiyerarşi daha zor kurulur. Kuruldu da mı klasiklerin aksine çoğunlukla biz okurlar güncel romana üstten bakarız.
Kaynak: sabitfikir Mayıs 2019, Kararsız Okur-idefix