Mizah ve Edebiyat
Modernitenin kötülüğün üzerine yürüyen, muktedir, rasyonel, kaderini elinde tutan kahramanı; Auschwitzler ile iki dünya savaşı (ilkinde mitralyöz, ikincinin atom bombasıyla) ertesi bilimin yaşatmak kadar öldürmeye de yarayabildiğinin toplumlar tarafından fark edilmesiyle öldü. Bireyin bir şeyleri değiştirebileceğine olan inanç, iki savaşta bireyin iki siper arası sahipsiz bölgede erimesiyle maktullerin artık katillerini bile göremeden düşmesiyle (çoğunlukla topçu ateşi ya da uçak bombardımanı) yıkıldı. Büyük anlatıların 19. Yy ilk yarısının karanlığına gömülmesinin ardından modernitenin kahramanı, sınırlarıyla zor yoldan yüzleşmiş, omuzları düşmüş, kifayetsiz bir postmodern zombi olarak geri döndü. Bu süreçte, ilk durumun (zor) bir eylemle (kahramanın hamleleriyle) başka bir duruma (görece iyi) dönüştüğü anlatı şablonları yerlerini realist anlatılarda durumun değişmesinin düşünülmediği, dönüşümün ancak bu dünya dışı süper kahramanların sağlayabildiği fantastik şablonlara bıraktı. Bireyin yapılar karşısındaki güçsüzlüğünün bilince gelmesi ile trajediler, arkasına ümitler bağlanamaz hale geldiğinden artık “dayanılmaz” hale geldi. İnsanlık, bu dayanılmazlığa katlanmak için klişelere ve eğretilemelere sarıldı. Mesela; başkasının acısıyla yüzleşmek yerine “yüreği yanmış” dendi, durumunun kendine has koşullarına dokunmak yerine “cehennem gibi” dendi. Dendi ki; tikel deneyimlerin kavurucu ateşlerine maruz kalmasınlar. Bir jenerik her eyre uygulanabilir cehennem hissiyle, kontrollü ve dayanabilir bir acı çeksinler – gerçek olanla yüzleşmesinler. Mizah ve kardeşleri istihza ve iğneleme bu klişelerle kontrol edilebilir hale getirme sürçlerinde kendilerine yer buldular. Mizah modernite ertesi dünyasında kendisine sanatsal bir alan buldu – sadece eğlencelik, didaktik ve protest kullanım alanlarını da aştı; bu dünyayla baş etme araçlarından birine evrildi. Tabii bununla da sınırlı kalmadı; dönüşmekten korktuklarımızı ya da bizi üzerlerinden tanımlayan “ötekileri” nesneleştirmekten, genel olan ama kişisel olmayan kötülüğü ifşa etmeye pek çok alanda gayet kompleks savunma ve hatta saldırı mekanizmaları üretti. Biz de bu ay kararsız okura değerli bulduğumuz mizah kitaplarından müteşekkil bir konstelasyon yaptık. Gülerken klişelerden uzak kalmanız dileğiyle…
Liste:
1. Madde 22 – Joseph Heller
a. Kara mizahın en popüler çok satanı
b. "... Kahrolası dünya mezarlık gibi kokuyor."
c. Madde 22, okuduğum mantıklı tek savaş romanı.” –Harper Lee
2. Bir Kayıkta Üç Kafadar – Jerome K. Jerome
a. 1889 tarihinde yayımlanan eser, Thames nehrinde gezintiye çıkan üç arkadaş üzerinden kuruluyor.
b. “Neden böyleyim bilmiyorum ama ben uyanıkken yatakta horul horul uyuyan bir adam gördüm mü deliye dönerim.”
3. Wooster Düsturları - P. G. Wodehouse
a. “‘O defteri okudun mu Wooster?’
‘Hayır.’
‘Bıyığımın ezilmiş bir hamam böceğinin lavabonun kenarında bıraktığı soluk lekeye benzediğini yazmış.’
‘Eskiden beri böyle şairane bir tipti.’”
4. Aslan Asker Şvayk – Jaroslav Hasek
a. “Bu dünyada hiçbir şey tümden yok olmaz.”
b. Heller Aslan Asker Şvayk’ı okumasaydı Madde 22’yi yazamayacağını itiraf etmiştir.
5. Burun – Nikolay Gogol
a. ''Aslında mühim olmayan adamların çevresinde, onların mühim adam olarak görülmesini sağlayan insanlar da her daim var olmuştur. ''
b. "İnsanın her şeyden bezmesi modern bir hastalıktır."
6. Makul Bir Saatte Yeniden Uyansam - Joshua Ferris
a. “Yalan söylediğim sırada neredeydim? Yani özbenliğim neredeydi , tanıdığım ve gurur duyduğum, açıkça konuşan gerçekleri savunan ve sanrıları yok eden ben neredeydim? Bulunamayacak bir yerde. Salaklığın dibine düştüğümü anlamanın yolu buydu işte, kocaman, kahrolası bir yalan.Bir yalan aracılığıyla dünyaya gelmeye çalışan şey benim daha iyi bir versiyonumdu.”
7. Prenses Leia’nın Günlüğü – Carrie Fisher
a. Yıldız Savaşları film serisinde Prenses Leia’yı canlandıran aktristin, çekimler döneminde tuttuğu günlüklerden oluşan kitap özellikle kamera arkası anılarıyla en komik ve eğlenceli günlükler arasında sayılıyor.
b. “Endişelenme, büyük ölçüde senin hakkında düşündükleri şeyi değiştiremezsin; fakat hakkında düşündükleri şeyler de seni değiştiremez.”
8. Ukrayna Traktörlerinin Kısa Tarihi - Marina Lewycka
a. “Annemin ölümünden iki yıl sonra babam göz alıcı, sarışın, Ukraynalı bir dula tutuldu. Babam seksen dört, kadın otuz altı yaşındaydı. Hayatlarımıza kabarık tüylü, pembe bir el bombası gibi düşerek bulanık suları karıştırdı; kabuk bağlayan anıların pisliğini gün yüzüne çıkararak ailenin hayaletlerinin canına okudu.”
9. Süper İyi Günler – Mark Haddon
a. “Varoluşu tam anlamıyla gerekli olmayan şeylerin varlığından şüphe duymak gerekir.”
10. Budala – Elif Batuman
a. “Aniden anladım ki yazmanın amacı sadece geçmiş şeyleri kaydetmek değil, aynı zamanda mevcut olanı devam ettirmekti. Binbir Gece Masalları’ndaki gibi, bir sonraki şey gerçekleşinceye dek zamanı esnetmekti.”
11. Bilek Kesenler- Etgar Keret
a. “Etrafındaki insanlar ölmeye başlayınca onlardan ne farkın olduğunu, neden hayatta olduğunu soruyorsun kendine. Yanıtlara sahip değildim.”
12. İnci Gibi Dişler – Zadie Smith
a. İkinci Dünya Savaşı ile 1990'lar arasında gidip gelen; savaştan insan ilişkilerine/etkileşimine, aile bağlarından gönül işlerine, ırksal kimlikten aidiyete bir konu fantazmagorisi…
b. "Kahrolası, her şeyi sonradan anlamak ne kolay," diye düşündü. "Sonradan kimse yanılmaz."
c. “Günümüzde en ufak bir şeyin bile müthiş bir önemi olduğuna inanılıyor ve 'önemi yok' demek kültür sayılıyor. Hangi davranışlarımızın ve hangi ihmallerimizin ileride -nasıl desem ki?- nelere yol açacağını bilmenin olanağı yok.”
13. Ben Aptal Değilim - Richard Russo
a. Yönetmen Richard Benton kitabı 1994 yılında sinemaya uyarladı.
14. Alıklar Birliği - John Kennedy Toole
a. Toole 31 yaşında 1969’da intihar etti; Alıklar Birliği ancak 1980 yılında yayımlandı ve üstüne Pulitzer kazandı.
b. “Kitaplar babalarına karşı gelen ölümsüz oğullardır.”
c. "Dünya, dünya görüşümü kavrayamayan alıklarla dolu."
15. Otostopçunun Galaksi Rehberi – Douglas Adams
a. BBC radyo komedisi olarak başladı, sonra evreni genişledikçe genişledi.
b. “Ne aradığımı bilmiyorum.
c. Neden?
d. Çünkü ... çünkü ... ne aradığımı bilirsem onu arayamam.”
16. Kent Masalları – Armistead Maupia
a. 1978 – 2014 yılları arasında üretilmiş 9 kitaplık seri…
17. Mezbaha no:5 – Kurt Vonnegut
a. “Kitap çok kısa ve karışık ve dağınık, Sam. Bir katliama dair aklı başında laf etmek mümkün değil çünkü.”
18. Talihli Jim – Kingsley Amis
a. 1954
b. Amis, mizah yazarı olarak nam salmasına rağmen aynı zamanda şair, eleştirmen, gurme, antoloji ve hikaye yazarıdır. Bilim kurgu türünde romanları da vardır.
19. Yarın Berbat Bir Gün – Dorothy Parker
a. “Yalnızlık, işler yolundayken çekici bir şeydir, ama dünyada işler hiç yolunda olmadı.”
b. “Bilinmez bir yerden bir garson peyda oldu. Etraflarında kuş gibi cıvıldayıp telaşla fır döndü. Üstlerini birazdan yapraklarla örtecek sanırdınız...”
20. Şubatın 29’unda Doğan Bahtsızlar İçin Teselli Bahaneleri – Georg Christoph Lichtenberg
a. “Beğenilirse de , doğru olduğu için değil , alışılmış olduğu için beğenilecektir.”
21. Larva Avcısı – Amir Tag Elsir
a. “Olay örgüsünü oluşturan fikirler her zaman her yerde mevcuttur. dostlar! Aslında onlar nefes aldığımız akciğerlerimizde, yediklerimizi sindiren bağırsaklarımızda, yollarda, televizyon reklamlarında, sürahilerde, kedi miyavlamasında, her şeyde var. Ancak yazarlık dünyasında bu fikirlerin çoğu yetenekliler yerine yeteneksizlerin ellerine geçince zayi olup gidiyor.”
22. Hababam Sınıfı - Rıfat Ilgaz
a. “Bir sabah, Kel Mahmut, Tulum Hayri’yle Kalem Şakir’i aldı. Haydarpaşa İstasyonu’na kadar götürdü. Ertesi sabah Refüze’yle Güdük Necmi’yi yolcu etti. Her sabah böyle ikimizi, üçümüzü istasyona bırakıyor, ıslak gözlerle dönüyordu. Bu işin ona, çok ağır geldiği belliydi.”
23. Çanak Çömlek Patladı - Muzaffer İzgü
a. “Çek fotoğrafçı çek, bu yandan çek, o yandan çek, durma çek, yüzlerce çek, binlerce çek.”
24. Prenses Brambilla – E.T.A Hoffmann
a. “Çünkü en saygın insanlar bile birbirlerinin suratına tokat atıp sonra da bu davranışlarını bilgeliğin gerek ironisi diye nitelendirdiler."
25. Yalnız Sıkıcı İnsanlar Kahvaltıda Parıldar – Oscar Wilde
a. “Formalite icabı kibarlıklar yakın arkadaşlıkta gerginlik yaratır.”
b. "Tecrübenin hiçbir ahlaki değeri yoktu. İnsanların hatalarına verdiği isimdi sadece."
26. 4 Enişte 1 Cenaze – Duygu Yazıcıoğlu
a. “Yakınımda olmak için iznimi almalısınız. Beni sevmiyor olsanız bile bana, hayatıma saygı duymak zorundasınız.”
27. Olduğu Kadar - Feyyaz Yiğit
a. “Herhangi bir yerde insanlar aynı rezaleti paylaşabiliyorsa herkes mutludur.”
Bonus:
28. Mizah Üzerine – Simon Critchley
a. "Biz, melankolik hayvanlar yani insanlar aynı zamanda en güler yüzlü olanlarız. Gülümseriz, kendimizi gülünç buluruz. Biçareliğimizden gelir yüceliğimiz."
b. “Kahkahanın nesnesi, kahkaha atan öznenin kendisidir.”
29. Bu Şaka Çalışır Mı? – Jerry Seinfeld
a. “İnsanın kafasının durması verilebilecek en güzel molalardan biri. Aptallaştığım zaman kendime hiç kızmam. Çünkü komedinin yapı taşları genellikle gerçekten aptalca ve gerçekten zekice olanın nadide kesişiminden oluşur.”
30. Mizah – Robert Escarpit
a. “Mizah dünyanın sinir düğümlerini çözebilecek tek ilaçtır. Üstelik bunu uyutmadan yapar; usuna özgürlük verir, ama delirtmez. Yazgılarını bütün ağırlığıyla insanların kendi ellerine bırakır, ama ezmeden...”