Öteki Slavların Edebiyatı ve Levinas’ın Öteki Etiği
Modernite, bilimsel bilginin üretimini patlatmasının ve insan hakları alanındaki uyanışın yanında rasyonalite ve akıl ideası vesilesi ile bir tür tek tipleşme dinamiği üretir. Bu aynılaşmaya itiraz eden perspektiflere göre modern ontoloji, başkalıkları aynılığa dönüştüren bir şiddet felsefesi üretmiş; bunun sonucunda toplumlar faşizm ve Nazizm gibi hastalıklara tutulmuşlardır. Levinas modern felsefeyi ötekinin aynıda yitirilişi olarak görür. Modern felsefe Ben’de merkezileşmiştir; özdeşlik, aynılık ve kendi kendine yetme ile bir dışsallık bırakmaz. Aynılaşma süreci kaçınılmaz olarak “öteki”ne karşı bir şiddet içerir; bunun yerine - ve şiddeti engelleyecek biçimde- Levinas öznenin ötekinin sorumluluğunu da üstlendiği ve ötekini gördüğü bir öteki etiği geliştirir. Levinas, etiği ontolojinin önüne koyarak ilk felsefe olarak konumlar. Çünkü; modern felsefede etik, var-olanlar arası ilişki seviyesinde kalır. Levinas’a göre Modern felsefede aynının sorgulanmasına vesile olacak başkalık olanağı bulunmaz. Aynının aynılığını sorgulama egoist benlikte yapılamaz, bunun için başka’ya ihtiyaç vardır. Levinas, başkalık olanağının açılması için etiğin varlık-bilimin önüne konması gerekliğini söyler. Levinas’a göre etik, tüm varoluşları önceler, gerekçelendirir ve özne de bir anlamda böylelikle etik vasıtasıyla ortaya çıkar. Özne ancak etik vasıtasıyla başkasının mevcudiyetiyle sınanarak öznelliğini kazanır. “Öteki”, Levnias’ın felsefesinde artık bir algıya, bir bilişsel nesneye indirgenemez; böylelikle aynılığa uzanan kuvvetler bozunur ve “öteki”, “başka Ben”e zorlanmamış olur. Şiddetten kurtulur.
Bu ay sabitfikir Rus edebiyatıyla yeniden derinlemesine bir ilişki içine girerken, Kararsız Okur’a da öteki slav ülkelerinin edebiyatını taşıyalım ve ötekiyle ilişki içinde öznelliğimizi güçlendirelim istedik. Balkanların çoğunu dolaştıktan sonra Polonya ve Çekya gibi edebiyat ağır sıkletlerini de ziyaret ettik ve güçlü bir Doğu Avrupa seçkisine ulaştık.