Tablolar ve Romanlar Arasında Ters Yöne Girmek: Ünlü Tablolara İlham Olan Edebi Eserler
İnsanlık mirasında yer alan tablolar; sırtladıkları fikirleri ve duyguları, takındıkları tavırları, filizlendirdikleri yeni kavramlar arası bağlantıları içinde bulundukları kültüre zamanla yedirirler. Artık bu tabloların bahsi bile geçtiğinde aynı kültürde şekillenmiş zihinlerde benzer ilişkiler, kavramlar ve duygulardan oluşan paketler canlanmaya başlar. Bu tablolar, sanatsal değerlerinin yanında toplumda belli bir fikir, değer, duygu, ruh setini de kodlamaya başlarlar ve iletişim araçlarına da dönüşürler.
Kültür dokusuna kaynayan tablolar, zihinlerde pek çok çanı aynı anda çalabilen kuvvetli etkileri nedeniyle edebi eserlerde kullanılmaya da çok elverişlidirler. Yazarlar bazen tabloları, tabloların taşıdıklarını ve tablolara ister istemez yapışanları kitaplarının orta yerine yerleştirip, dertlerini kanvasın üzerine yatırarak anlatmayı seçerler. Bazen de tabloları, sadece sırtlarında taşıdıklarını kullanmak için eserlerine taşırlar ve okuru sayfalar dolusu yazıyla anca taşıyabilecekleri noktaya tabloları kullanarak hızla ulaştırabilirler.
Tabloların edebi eserleri etkilediği ya da ebedi eserlerde kullanıldıkları örneklere sıklıkla rastlamak mümkün. Sabitfikir Ocak sayısında dosya konumuz “Ünlü Tablolar ve Edebiyat" olunca Karasız Okur'u da bu bağlantı üzerinden kurguladık. Ancak bu defa, edebi eser-tablo bağlantısına tersten bakalım dedik; ünlü tablolara ilham olan edebi eserlerden oluşan bir derleme yaptık. Bu derlemeyi, resim sanatını anlamak isteyenler için kurguladığımız iskelet ile yan yana getirdik.
Resim Sanatına Giriş: Rönesans Dönemi, Modern Resim, Çağdaş Resim
Ünlü tablolara ilham olmuş romanlar listesine başlamadan, tablolar ve resim sanatıyla daha yakın münasebette bulunmak isteyen kararsız okurlar için hazırladığım "resim sanatına giriş iskeleti"ni tanıtmak istedim. İstediğiniz kaburgasından dişlemeye başlayabilirsiniz: İsterseniz sıfır noktasından; "Sanatın Tüm Öyküsü"nden başlayıp, "Rönesans'tan Günümüze Resim Sanatının Öyküsü" üzerinden Rönesans, çağdaş sanat ve modern sanat dönemlerine uzanın. Dilerseniz zaman kaybetmeden, sonunda sizi Caravaggio ve Velazquez'in beklediği Rönesans ertesine atlayıp barok döneme ulaşın, isterseniz Banksy'li çağdaş (güncel) sanat sokağına sapın. Modern Sanatın dört babası; Van Gogh, Gauguin, Cezanne, Seurat ile vakit geçirin. Yolda, "Nasıl Okunur?" serisine ait kitaplarda mola verebilir veya boyalar serisiyle işin tekniğine girebilirsiniz.
Tüm iskeletteki kişisel favorilerimi sona sakladım:
- "Pardon Neye Bakmıştınız? - Modern Sanatın 150 Yıllık Şaşırtıcı, Sarsıcı, Kimi Zaman da Tuhaf Hikâyesi" Will Gompertz : BBC’nin sanat editörü Gompertz modern sanatı, dilini teknik terimlerle yapışkanlaştırmadan, akılda kalacak köşe başları üzerinden zeki ve eğlenceli bir üslupla anlatıyor. Bu kitaptan sonra modern sanat müzeleri gözünüze başka gözükecek ve daha çok keyif alacaksınız. Bir ara "kitap yazılarım" bölümünde bu kitabı ayrıca yazma niyetim var. idefix'te ulaşmak için tıklayınız.
- "Picasso'nun Başarısı ve Başarısızlığı" John Berger: Yeni kaybettiğimiz sanat eleştirmeni, romancı, ressam ve şair John Berger'in herkesin Picasso'ya sadece tapabildiği dönemde yazdığı şahane Picasso eleştirisi. Sanat evreninin, tartışmalı şekilde, en zeki ve en büyük figürünü anlamak için bence şahane bir kitap. Bu kitabı kitap yazılarım bölümüne yazmıştım ve hala en çok okunan yazım o. Yazıma ulaşmak tıklayınız
Kararsız Okura Liste:
Kitaplar, Yazarlar; Tablolar, Ressamlar ve Bilgi Balonları – "Uncut" sürüm:
Bu bölümde Kararsız Okur sayfasında yer alan eserleri, ilham verdikleri tablolar ile beraber bulacaksınız.
Arnheim Arazis Poe'nun sembolizmi en yoğun kullandığı hikayelerinden biridir. Yüzeysel olarak, zengin bir adamın doğru karakteri, yüce amaçları ve ağırbaşlı şiirsel duyarlılığı gösterecek bir şato ve çevresine şahane bir peyzaj yaratma hikayesidir. Poe görünenin ardında, kendi rehberliğinde okuru insan zihni ve ruhu turuna çıkartır. Arnheim almanca kartal yuvası demektir ve Poe gösterdiği yoldan yürüyen okura, "Kartal yuvasının" görülmemiş güzelliğine ulaşmayı vaat eder.
Picasso bu eskizi Don Kişot romanının birinci bölümünün 350. yılını kutlamak adına yapmıştır. Picasso'nun o döneme kadar gördüğümüz tarzının (mavi, pembe ve kübist dönemler vs.) dışında bir üslup göze çarpar. Bugün popüler kültürde ve röprodüksiyonlarda eskizi hep siyah-beyaz görsek de, "Don Quixote (1955)"un orijinal jurnal baskısının gri tonlardaydı. Tiblis'te olduğu sanılan orijinal çizim ise yeşil ve mavi renklerdedir, bu renksiz jurnal baskının gri tonlarda olmasını da açıklar.
Ophelia çiçek toplarken ağaçtan nehre düşer ve akıntıyla sürüklenirken, suyun içinde kaybolana kadar başına geleceklerin farkında değilmişcesine sükunet içinde şarkı söyler. Tabloda Ophelia'nın bu son anları resmedilmiştir. Bu bölüm Hamlet oyunu sahnelenirken gösterilmez; olanları Kraliçe Gertrude'nin ağzından dinleriz.
1952 tarihli Görünmeyen Adam romanının, beyaz Amerika'da derisinin rengi yüzünden birey olarak görünmez hale gelen Afrikalı-Amerikalı kahramanı, Marshall'a ilham olmuştur. O memleketinin "esas sahipleri" için sadece siyahtır. Marshall "otoportesinde" kendini siyah fonla gizleyerek romandaki gibi silikleştirir, ama aynı zamanda beyaz gözler ve dişler (ve eksik dişiyle) yok sayılmaya itiraz eder, bunu reddeder, bu yok saymayla dalga geçer.
Salvador Dali - Alice Harikalar Diyarında İllüstrasyonları (1969)
Dali, serisinde eski bir fotografik reprodüksiyon tekniği olan heliogravür kullanmıştır. Bu fotomekanik süreçte, bakır bir tabla ışığa duyarlı jelatinle kaplanır ve filmin pozitifine maruz bırakılır. Yukarıdaki galeride yer alan illüstrasyonlar: Tavşan Deliğinden Aşağıya, Gözyaşı Havuzu, Tırtıldan Nasihat, Alice'in Kanıtı.
Cornell bu tablosunu hayatının sonlarında sağlığı bozulmuş ve annesi ve kardeşi için yas tutarken yapmıştı. Tablo için "damıtılmış melankoli" "ruh karası" gibi yorumlar yapılmıştı.
Decameron 100 hikayeden oluşur; hikayeleri veba nedeniyle şehirden kaçıp Floransa'nın dışında bir villaya sığınanlar arasından 7 kadın ve 3 erkeğin ağzından dinleriz. Kitabın adı Boccaccio'nun yunan felsefesine saygıyla yaptığı bir göndermedir: Yunanca δέκα (deka) on, ἡμέρα (heméra) gün anlamına gelir ve kitabın kahramanları tüm hikayeleri "on günde" anlatırlar. Kitap boyu merkantilist etik öndedir: Şehirli değerler, kıvrak zeka, akıl, entelektüellik övülür; salaklık ve ahmaklık ya tedavi edilir ya cezalandırılır. Boccaccio eserini 1353 yılında tamamlamıştır.
William Blake - İlahi Komedya İllüstrasyonları (1865) 102 parça ilk olarak 1913'te Blake'in ölümden 30 yıl sonra Tate Müzesi'de Blake retrospektif sergisinde sergilendi; illüstrasyonlar sonra satılarak, dünyanın dört bir yanına dağıldı.
1826 yılında Blake, İlahi Komedya için illüstrasyonlar yapma işi aldı ve hastalığına rağmen sıkı çalışarak toplam 102 illüstrasyon yarattı. Öldüğü gün bile üzerinde çalıştığı projesini bitiremedi. Blake geç yaşına ve hastalığına rağmen bu şevki aralarından beş yüzyıl olmasına rağmen Dante ile aralarında varolduğunu düşündüğü bağdan aldığını söylüyordu. Dante gibi Blake de materyalizmden ve gücün ahlakı sarıp boğmasından nefret ediyordu.
Atala, erken dönem romantisizm akımını üzerinde büyük etkisi olmuştur. "Soylu vahşi" kavramı ve soylu vahşiyi yücelten felsefelere eleştiri içerir, ancak ironik biçimde kavramın popülerleşmesine büyük katkı sağlamıştır. Kuzey Amerika yerlilerinin savaşa olan bakışları ve "gaddarlıklarının" karşısına misyonerleri yüceltir. Kitaptaki tüm pozitif değerlerin kaynağı Hristiyanlık, Avrupa ve beyaz adamdır.
Hançer, çekici bir karanlığı olan ve gizemli bir Byronik kahraman İblis'in, bir Gürcü prensesine aşıkını ve bu aşkı kaybederken yaşadığı dönüşümü anlatan Lermotov şiiridir.
Gogol'un 1831-32 yıllarında yazdığı hikayeleri içerir. Gogol'un korkunçla komiğin doğru oranlarda birbirinin içine soktuğu tarzının oturttuğu ve Rus edebiyatında bir güç olarak ortaya çıktığını gösteren eseridir. Hikayelerde Puşkin etkisi çok belirgindir ve Gogol'un çocukluğunu geçirdiği, o zamanlar Küçük Rusya diye anılan Ukrayna referansları göze çarpar.
İliyada ile beraber Antik Yunan döneminin en önemli iki destanından biridir. Truva Savaşı ertesinde İthake Kralı Odysseia'nın ülkesine dönüş macerasını anlatır.
Monte Cristo Kontu, 1871 yılında Türkçeye çevrildi ve Türkçeye çevrilen ilk batılı roman oldu. Akdeniz adalarında maceradan maceraya koşan kahramanı Dantes'i harekete geçiren duygu "öç" kitabın içine yedirilmiş en kuvvetli duygudur. Dantes alışılmadık bir ahlak setine sahiptir , mesela suçluları tüm aileleriyle cezalandırır, yaptıklarını "tanrının iradesinin tecellisi" olarak görür.
Yerin 7 kat altına hapsedilen Milton'ın hırslı ve gururlu şeytanının insanı kendi gibi itaatsizleştirmesi ve yasak meyveyi yedirmesi; Adem ile Havva'nın cennetten kovulma hikayesi...
Sahilde Kafka yayımlandıktan sonra Japonya'daki yayınevi internet sitesine okurların kitabın anlamı üzerine sorular sorabilecekleri bir bölüm açtı. Okurlardan gelen 1.200 ila 8.000 soruyu Murakami bizzat yanıtladı.
Puşkin çocukken dinlediği masallardan etkilenerek epik bir peri masalı yazdı. 6 parçadan oluşan şiirini 1820 yılında yayınladı.
Kararsız Okur'a Liste:
Resim Sanatına Giriş:
Resim sanatını anlamaya kolları sıvayan okura hazırladığım iskeletteki kitaplar
Will Gompertz'in kitabı, dediğim gibi, "mutlaka okunmalılar" listemde.
Picasso'nun Başarısı ve Başarısızlığı'nı daha önce yazdım: Soylu Vahşi, Tepeden İnme İstilacı, İnsanlık Olarak Kaçırdığımız Büyük Fırsat - Picasso. Yazıya tıklayarak ulaşabilirsiniz